­
In Fahrenheit 451, Kara Dörtleme

Fahrenheit 451 / Ray BRADBURY

Yine yeniden merhabalar. Kütüphanemdeki kitaplardan birini okumak yerine Tüyaptan aldığım yeni kitaplardan birini okumaya karar verdim ve tercihim Fahrenheit 451 oldu. Distopyaları pek sevmem ama yine de merak ettiğim eserlerden biriydi. Tüyap'a gitmeden önce instagramdan bir kaç kişiden kitap önerisi istedim ve cevap verenler arasında murekkep isimli kullanıcı bana bana kara dörtleme diye geçen dört distopya eserini önerdi ki elbette bunlar arasında Fahrenheit...

Continue Reading

In English, Karalamalar

First Step / 20161124

Hello Everyone! I'm Mademoiselle Rêveur, of course this is my nickname. I study at prep school and I need English practice. That's why I decided to write some little English article on the  my blog. Maybe these articles help to me, but I don't know. This is my first step in my English writing. In this article, I'd like to introduce myself to...

Continue Reading

In Ender'in Oyunu, Kitapsever

Ender'in Oyunu / Orson Scott Card

Herkese Merhaba! Önceden de belirtmiş olduğumu umuyorum ama emin olamadığım için yeniden dile getireyim. Kitap yorumu yapmayı pek sevmiyorum. Bunun sebebi ise yorum yapmada yeterince iyi olmamam ve kitabın asıl değerini sizlere tam anlamıyla verememe endişesi diyelim. Ancak bu blogda aynı zamanda hayatımda önemli bir yere sahip olan kitaplara da yer vermek istediğim için en azından bunu denemem gerektiğine inanıyorum. Kitap okumayı severim...

Continue Reading

In Karalamalar, Korkularım

Korkumla Yüzleştim

Kendimi bildim bileli her zaman hayvanlardan korkmuşumdur ki bu konuda yaşadığım bir travmada yok. Niçin veya neden korktuğumu bilmiyorum. Yalnızca korkuyorum. Belki de küçükken bu sevginin aşılanmaması veya korkumla yüzleşmemiş olmamdır. Kim bilir.. Hayvanları aslında çok severim ama onlara dokunmaya veya bana yaklaşmalarından aşırı derecede korkardım. Başta da söylediğim gibi nedenini bende bilmiyorum. Neyse efenim, iki yıla yakın bir süredir petarkadaş diye bir...

Continue Reading

In Gezginin Güncesi, İstanbul Modern

Istanbul Modern 20161111

Aslında bu yazıyı daha önce paylaşmayı düşünsemde klasik bir üşengeçlikle sürekli erteledim, ta ki bu güne kadar. En yakın arkadaşlarımdan biriyle üniversiteye başladığımız günden beri artık sergilere, tiyatrolara veya konferanslara katılacağımıza dair birbirimize söz vermiştik. Bizim deyimimizle 'Kültürlenmek için' gidilecekti bu tarz yerlere elbette.. Ancak bir türlü bu düşüncemizi işleve sokamadık. Sonunda okul çıkışında üniversiteden iki arkadaşım ve 'kültürlenmek için' sözleşmiş olduğum en yakın...

Continue Reading

In Fotoğraf Arşivi, Gezginin Güncesi

HALFETİ20150819

Bugün sizlere geçen yaz geçerken bir uğrayalım dediğimiz ve iyi ki de uğradığımız Halfeti'den birkaç kare paylaşmak istiyorum. Her ne kadar uzun uzun anlatmak istesem de üzerinden epey vakit geçtiği için ne yazık ki hatırımda o güne dair net bir şey yok. Bu yüzden sizleri o günden kalan fotoğraflarla baş başa bırakıyorum ve bir sonraki yazımda görüşmek üzere, esen kalın. melle. rêveur ...

Continue Reading

In Orphan Black, Tatiana Maslany

Orphan Black / Sevdiğim Diziler

Herkese Merhaba! Aslında bugün kitap yorumu yapmayı planlıyordum ama ne yazık ki şuanda okuduğum kitabı bitiremediğim için bende dizi önerisinde bulunayım dedim. Önereceğim dizi favorilerim arasında ve birinciliği elinde tutuyor. Benim gibi bilim kurgu seven biriyseniz inanıyorum ki bu diziye bayılacaksınız. Elbette tamamiyle bilim kurgu değil. Bilim kurgu, dram, aksiyon karışımı bir dizi. Kısaca diziden bahsedecek olursam dizi Sarah Manning ile başlıyor ve...

Continue Reading

In Benim Kadrajımdan, Gezginin Güncesi

Hüznü kabullenmek

”Deniz bile olsan, yağmurda ıslanırsın.” - Cahit Külebi Ne güzel söylemiş Cahit Külebi.. Öyle değil mi? Oldum olası huzur bulduğum tek yer denizdir. Bunun nedeni belki de mavinin verdiği katıksız huzurdur, bilmiyorum. Eğer ki o gün mutsuz isem hemen kendimi bir sahil kenarına atarım ama yok gidemiyorsam ki eğer başımı kaldırır gökyüzünde huzuru bulurum. Evet, beni iyi hissettiren şey mavi. Sanırım bu yüzden...

Continue Reading

In Karalamalar,

Yine yeniden merhabalar

Herkese Merhaba! Oldukça sıkıcı bir başlangıç olacak ama uzun bir aradan sonra tekrardan merhabalar efenim. Aslında bloga daha çok vakit ayırmak istesem de zaman bulamamam veya sebepsiz bunalımlarım yüzünden bir türlü vakit ayıramıyordum. Kendime en az zilyon kez tekrar ettiğim sözü yeniledim ve 'Artık düzenli olarak yazı yazacağım. Bu sefer kesin yapacağım!' dedim ve kolları sıvadım. Bu sefer başaracağımdan eminim. Yani umarım.. Lafı...

Continue Reading

In Jean Reno, Léon

Léon: Sevginin Gücü

Herkese Merhaba! Aslında bu yazıyı çok önceden yazmayı planlamıştım ancak kısmet bugüneymiş. Film yorumu yazma önerisi bir okurum tarafından gelmişti ve ilk başta benden bu filmi yorumlamamı istemişti. Ancak ne yazık ki bazı sebeplerden ötürü bu yazıyı hep erteledim ve sonunda yazıyorum.. Filmin orjinal adı "Léon: The Professional" ancak elbetteki türkçeye daha farklı bir şekilde "Léon: Sevginin Gücü" olarak çevrildi. Aslında ben filmi...

Continue Reading

In Karalamalar,

Düş Kırıklığı

Şu hayatta sizce en zor şey nedir? Uzun bir süredir hayalini kurduğunuz bir şeyden vazgeçmek mi, yoksa her şeyi geride bırakıp yeni bir hayale yelken açmak mı? Benim için her ikisi de çok zor ve ne gerçekleşmesi oldukça zor olan hayalimden vazgeçebiliyorum ne de yeni bir hayal kurabiliyorum. Kendimi boşlukta ve değersiz hissediyorum. Bunun için ise en çokta kendime kızgınım, öfkeliyim. Öfkem öylesine...

Continue Reading

In Kitap Siparişi, Kitapsever

Kitap Siparişi #1

Herkese Merhaba! Yorgun bi' şekilde yurttan eve geldim ve masamda gördüğüm kargoyla bütün yorgunluğum kayboldu. Hemencecik kargomu açtım ve sipariş ettiğim kitapları görünce içim bi' mutluluk ve hemen hepsini okumak istemenin telaşına kapıldım. Ama eminim ki kitap sevdalıları bu sabırsızlığımı çok iyi anlar. Sait Faik Abasıyanık'ın eserlerini büyük bir utançla itiraf etmeliyim ki yeni okumaya başlayacağım. En azından hiç olmamasından iyidir öyle değil...

Continue Reading

In Amelie, Audrey Tautou

Amélie Poulain'in Masalsı Kaderi

Herkese Merhaba! Fransız sinemasından izlediğim ilk film ve şuana kadar izlediğim tüm filmler arasından en sevdiğim Amelie oldu diyebilirim. Filmin orjinal adı 'Le Fabuleux destin d’Amélie Poulain' türkçeye çevirecek olursak 'Amélie Poulain'in Masalsı Kaderi' oluyor. Tanıdığım herkese zorla izletip sevdirmeye çalışmak için türlü çılgınlıklar yapmadım değil. Ne yazık ki pek azı benim sevdiğim kadar sevebildi. Bu benim için oldukça üzücü oldu. Her neyse efenim...

Continue Reading

In Edebiyat Dergisi, Kafkaokur

Kafkaokur Dergi

Herkese Merhaba! Uzun süredir pek fazla paylaşım yapamadım. İnstagram da takip edeniniz var ise pek düzenli olmaksızın orada paylaşımlarda bulundum yalnızca. Ancak sınav dönemimin son demlerine geldiğim için artık düzenli olarak paylaşımlarda bulunacağım. Yani ümit ediyorum. Öyleyse konumuza geçelim..  ...

Continue Reading

In Adam Fawer, Kitapsever

Olasılıksız / Adam Fawer

Herkese Merhaba! Sanırım hayatımda zorlanarak okuduğum kitaplardan biri. Kitabın ilk 120-130 sayfasına kadar pek bir şey anlamıyorsunuz. Olayların birbirine nasıl bağlanacağını merak ediyorsunuz ama nedense bir türlü kitaba bağlanamıyorsunuz. Hatta kitaba başlayıp da adamı poker masasından kaldıramayanlar varmış. -Ne demek istediğimi anlayacaksınız.- Ama ben direndim ve okuduğuma kesinlikle pişman değilim. Sizi temin ederim okuduğunuza pişman olmayacaksınız. İlk başlar sürükleyici olmasa da sonradan kitap...

Continue Reading

In Irrfan Khan, Lunchbox

Lunchbox

Herkese Merhaba! Ah, işte beni etkileyen filmlerden biri. Tesedüflerden oluşan filmler nedense beni çok etkiliyor. Normalde dram, romantik tarzı filmler pek sevmem ama bu film tek kelimeyle harikaydı. Hiç ummadığımız bir anda gerçekleşen bir karışıklığın hayatımızı nasıl değiştireceğine bu film oldukça iyi anlatmış. 'Yanlış tren sizi doğru yola götürebilir.' Filmi özetleyen en iyi cümle işte bu. ...

Continue Reading

Facebook

Flickr Images

Subscribe