Korkumla Yüzleştim

Kasım 18, 2016



Kendimi bildim bileli her zaman hayvanlardan korkmuşumdur ki bu konuda yaşadığım bir travmada yok. Niçin veya neden korktuğumu bilmiyorum. Yalnızca korkuyorum. Belki de küçükken bu sevginin aşılanmaması veya korkumla yüzleşmemiş olmamdır. Kim bilir.. Hayvanları aslında çok severim ama onlara dokunmaya veya bana yaklaşmalarından aşırı derecede korkardım. Başta da söylediğim gibi nedenini bende bilmiyorum. Neyse efenim, iki yıla yakın bir süredir petarkadaş diye bir sitede düzenli olarak kedi veya köpek ilanlarına bakarak onlarla uzaktan bir aşk yaşıyordum ki kediler favorimdir bu arada. Bu pazartesi bir kedi ilan gördüm ve fotoğraftaki kediye ilk görüşte vuruldum. O kadar masum, hüzünlü ve tatlı bakıyordu ki bütün korkuma rağmen onu sahiplenmek istedim. Ancak çok önceden araştırmıştım ve bazıları hayvan korkusunu yenmek için hayvan sahiplenilmesini önerirken bazıları ise bunun hiçte sağlık olmadığını savunuyorlardı. Bende ilandaki numaraya mesaj atıp bu konuda o kişiye danıştım ve beni hayvan korkumu yenmem için baya yüreklendirdi ama ne yazık ki aşık olduğum kedi sahiplenilmişti. Buna üzüldüm ama yine de umarım yeni evinde çok mutlu olur.. Konuya geri dönecek olursak ertesi gün okul dönüşü dışarı çıktım ve yarım saat veya bir saat boyunca dolandıktan sonra gözüme kestirdiğim bir kedinin yakınındaki bir banka oturdum. Uzun süre kediyi izledikten sonra kediyi sevme cesaretinde bir türlü bulunamadım ve ablamı aradım. Bana kediye yaklaşmamı ve ona bakmamı söyledi. Zaten kediye yaklaşıp baktığım zaman kedinin yanıma geleceğini söyledi. İlk başta biraz çekinsem de ayağa kalktım ve kedinin yanında durduğu banka oturup ona baktım. Kedi aniden kafasını çevirdi ki bu daha çok korkmama sebep oldu. Ardından yanıma gelip bacaklarımın arasından geçtiği sırada bende elimle başını ve sırtını okşadım. Ona dokunduğumda hissettiğim korkunun tarifi yoktu ama korkumu azda olsa yendiğim için az da olsa mutluydum. Ardından hemen kalktım ve sokağın aşağısına doğru indim. Orada çok sevimli bir yavru kedi gördüm. Ona yaklaştım ve o da hemen yanıma geldi. İlk sevdiğim kediye oranla küçük yavru kediyi daha çok sevdim. Sırtını, başını ve kuyruğunu okşadım. Bacaklarımın arasından geçerek oyun oynamasına için verdim ve onu sevdiğim için çok sevinen küçük kedi ellerime doğru zıplamaya başlayınca biraz korktum ve bugünlük bu kadar yeter diyerekten kediyi son kez sevip ondan uzaklaşıp eve gittim. Ancak şunu söylemem gerekiyor ki büyük kediyi sevdiğim sıra korku ve heyecan dışında pek bir şey hissetmedim. Ama yavru kediyi sevdiğim sıra içimde korku olasa da ona dokunduğum için o kadar mutlu oldum ki bu mutluluğu kelimelere dökebileceğimden emin değilim. Hayatımda ilk kez bir korkumla yüzleştim ve yanımda kimse olmadan tek başıma yapabildiğime halen inanamıyorum. Elbette görüştüğüm hanımefendi ve ablamın desteği olmadan yapamazdım. Korkumu tam anlamıyla atlattıktan sonra ise bir kedi sahiplenmeyi düşünüyorum. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, esen kalın efenim..

melle. rêveur

You Might Also Like

0 yorum

Facebook

Flickr Images

Subscribe