Ender'in Oyunu / Orson Scott Card

Kasım 20, 2016


Herkese Merhaba!
Önceden de belirtmiş olduğumu umuyorum ama emin olamadığım için yeniden dile getireyim. Kitap yorumu yapmayı pek sevmiyorum. Bunun sebebi ise yorum yapmada yeterince iyi olmamam ve kitabın asıl değerini sizlere tam anlamıyla verememe endişesi diyelim. Ancak bu blogda aynı zamanda hayatımda önemli bir yere sahip olan kitaplara da yer vermek istediğim için en azından bunu denemem gerektiğine inanıyorum. Kitap okumayı severim ama özellikle bilim kurgu ve polisiye roman severim. Her ne kadar bilim kurgu okurkan beynim alev alsada, kitapların zihnimi zorlamasını sevdiğimden olsa gerek vazgeçilmezim bilim kurgu oluyor.

Bugün ise söz edeceğim kitap neredeyse bilim kurgu kitap öneri listelerinde istisnasız her zaman yer alan Ender Serisinin ilk kitabı olan Ender'in Oyunu. Kitaptan önce filmini izlediğim için az çok kurguya hakimdim ve sahneleri aklımda canlandırırken bu yüzden pek zorlanmadım demek isterdim ama bu tam anlamıyla dürüst bir cümle olmazdı. Bazı bölümlerde ciddi anlamda anlamakta ve canlandırmakta oldukça zorlandım ki filmini izlemiş olmama rağmen. Belki de uzun süredir belli bahanelerin arkasına sığınıp kitap okumadığım için beynim oldukça hantallaşmıştır. Yine de zihnimi zorlayarakta olsa kitabı anlayarak okudum. Yani anladığımı ümit ediyorum.. Elbette filmini izlemek öyle çokta bir şey katmıyor. Ne yazık ki filmde kurgu kitaptan çok daha farklı bir şekilde ilerlemişti ki okurken bunu fark ettim ki bu hiç hoşuma gitmedi. En büyük takıntılarımdan biri filmlerin kitapları olduğu gibi sinema perdesine aktarmak yerine kendine göre yorumlaması. Bu oldukça sinir bozucu... Bu kadar söylenmek yeter kitaba dönüyorum -yeniden.. Ana karakterimiz kitabın adından da anlaşılacağı üzerine Ender, Ender -Andrew- Wiggin. Dünya geçmişte Böcekler tarafından iki defa saldırıya uğradı ve insanoğlunu kurtaran ise Mazer Rackham ve küçük donanması sayesinde kurtulmuştu. Ancak Böceklerin üçüncü istila için geleceklerini ve Dünya'yı kurtarması için Mazer Rackham gibi bir komutana ihtiyaç vardı. Dünya nüfusu arttığı için iki çocuktan daha fazla çocuğa sahip olmak yasaktı ve üçüncü çocuklar utanç kaynağı olarak görülüyordu. Wigginların ilk çocukları Peter'di. Aradıkları her özelliğe sahipti ama şiddete eğilimli olduğu için onlardan bir çocuk daha yapmalarını ve bu sefer kız olması istendi. Böylelikle ikinci çocukları olan Valantine doğdu. O'da tıpkı Peter gibi tüm özelliklere sahipti ama aşırı uysaldı. Yasak olmasına rağmen aradıkları komutanı elde edebilmek için Wigginlara üçüncü çocuk için izin verdiler ve böylelikle Ender Wiggin dünyaya geldi.

Kitabın başında henüz altı yaşında olan Ender'in dünyayı kurtaracak olan o muazzam komutan olarak seçilir ve eğitilmek için Savaş Akademisine gönderilir. Çok fazla şey söyleyip kitabın büyüsünü bozmak istemiyorum. Kısaca kitaptaki dünya da küçük çocuklar zeki ve özelse küçük bir çocuk olarak görülmüyor ve onlara yetişkin gibi davranılıyordu. Henüz onlu yaşlarda olan çocukların ne kadar zalim olabileceği gibi iyi bir asker olmaları için geçtikleri zorlu yollardan da bahsediliyor. Kesinlikle sıkıcı bir kitap değildi oldukça akıcı bir dille yazılmıştı ve bazı bölümleri dışında anlaşılırdı. Kitapta en sevdiğim kısımlar ise; oyunlar ve sonuydu. Kitabın sonu biraz ütopik geldi ve ütopyaları seven biriyimdir. Belki ben yanlış yorumlamış olabilirim ama kitabın sonu aklımda ütopyayı canlandırdı. Ve "Öldürmeye niyetimiz yoktu. Ama birbirlerinin rüyalarını hayal edemeyen yalnız hayvanların düşünebileceklerini, düşünemedik. Nereden bilecektik? Sizinle barış içinde yaşayabilirdik. Bize inanını.." sözü beni en çok etkileyen kısımlardan oldu. Kitabı okuduğunuz zaman ne demek istediğimi anlayacaksınız. İnsanların her zaman yaşayabilmek için ne kadar bencil olduğunu görecek ve kendinizden utanacaksınız. İnsanoğlu adına.. Kitap hakkında diyeceklerim bu kadar ve kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Hele ki bilim kurgu seviyorsanız şuana kadar okumamanız büyük bir eksiklik, tıpkı benimde yeni okumuş olmam gibi... Her neyse efenim bir sonraki yazımda görüşmek üzere, esen kalın...

melle. rêveur

You Might Also Like

0 yorum

Facebook

Flickr Images

Subscribe